6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUN DA İŞVEREN SORUMLULUKLARI
Temmuz 29, 2020
GECE ÇALIŞMASI
Ağustos 23, 2023
Hepsini Göster

Otellerde İş Güvenliği

    1. Giriş

Bu yazımız da şirketmiz tarafından araştırlması yapılan otellerde iş güvenliği konusunu sizlerle paylaşıyoruz

Oteller her ne kadar 6331 sayılı kanun kapsamın da az tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler içinde yer alsa da, içerisinde psikolojik, fiziksel, kimyasal, biyolojik bir çok risk faktörünü barındırmaktadır. Otellerde müşteriyle yüz yüze iletişim, kesintisiz hizmet, uyku da ortaya çıkan sorunlar, stres, müşteriden veya çalışma arkadaşlarından kaynaklanan şiddet, kayma düşme, yangın ve patlama riski, sürekli ayakta çalışmaya bağlı ergonomik problemler çok fazla sayıda görülmektedir [1]. Bunun yanında Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği ajansının 2009 yılında yaptığı açıklamaya göre insanın sağlığını kaybetmediği, ölümcül olmayan iş kazaları en çok otellerde meydana gelmektedir [2]. Buda otellerde iş güvenliği çalışmalarının yapılmasının ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir.

Yaşadığımız döneme baktığımızda gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkeler de, hizmet sektörü ile kalkınmış düzeyi arasında doğudan bir bağ vardır. Gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelerde çalışanların çoğu hizmet sektöründe çalışmaktadır. Hizmet sektöründe otellerin rolü azımsanmayacak derecede büyüktür. Hizmet sektörü içinde büyük role sahip otellerde farklı işlerde çalışan personel yer almaktadır.

Otel personelini; Belboylar, resepsiyon çalışanları, mutfak çalışanları, temizlik çalışanları, yönetim kadrosu oluşturmaktadırlar.

Bununla birlikte otel personelinin bir çok problem ile karşılaştığını söylemek mümkündür. Bu problemlerin en önemlilerinden birisi iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarıdır. Otel personelinin iş kazalarından korunmasını sağlamak, meslek hastalıkları ile mücadele etmek için otel yönetimlerinin hangi tedbirleri alması gerektiği yönünde fikir vermek bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır.

Araştırma literatür taraması metodu metodu kullanarak hazırlanmıştır.

  • Genel Bilgiler

2.1. Turizm Sektörü

Bireyler açısından da kültürel gelişim ve sosyalleşme açısından önem taşımaktadır   [3]. Turizm ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayan, sosyal ve kültürel olarak insanları besleyen bir  sektördür. Turizm sayesinde ülke ekonomisine döviz girişi artmakta, yeni istihdamlar oluşturulmakta, insanlara sosyal ve kültürel olarak katkı sağlamaktadır. Bu özelliklerinden dolayı ülke yönetimleri ve insanlar turizme çok büyük önem vermektedirler. Ülkeler açısından ekonomik gelişme, istihdam yaratılması ve ülkenin tanıtımı açısından önem taşıyan turizm sektörü,

2.2. Otel Kavramı

Kökü Fransızcaya dayanan otel kelimesi ‘’konukların kalacağı yer’’ anlamını taşımaktadır. Oteller, insanların konaklama ihtiyaçlarını karşılamak gereksinimiyle kurulan, bununla beraber insanlara yeme içme, eğlenme, dinlenme hizmetleri sunan yapılardır. Otelleri diğer hizmet sektörlerinden ayıran ana faktör; insanların konaklama ihtiyacına odaklanmasıdır. Konaklama tesislerinden ayrılan temel unsur ise bu ihtiyaca ticari amaçla odaklanılmasıdır [4].

2.3. Otel Hizmetleri

Otel hizmetlerinin ana amacı insanların konaklama ihtiyaçlarını karşılamaktır. Otel hizmetleri ise genel bakımından aşağıdaki özellikleri içermektedirler.

  • Otel hizmetleri soyuttur.
  • Depolanması mümkün değildir
  • Nakledilmesi olanaksızdır
  • Hizmetlerin çıktısı standart değildir
  • Otel hizmetlerinin ertelenmesi zordur
  • Müşteri ilişkileri çok önemlidir
  • Oteller zaman satar
  • İnsan emeği ön plandadır
  • Oteller 365 gün boyunca kesintisiz hizmet verir
  • Otel hizmetlerinin ölçümü zordur [3-5]

2.4  İş Güvenliği İle İlgili Başlıca Kavramlar

2.4.1. İş Sağlığı Ve Güvenliği Nedir

‘’İş insanların yaşantısında onlara bir yer kazandıran, onları tatmin eden ve toplum içinde kaynaşmayı sağlayan önemli bir sosyal etmendir’’ [6]. Sağlık ise insanın bedenen ve ruhen tam olarak iyi hissetmesi halidir [7].

Çalışanların bedence, ruhça ve sosyal yönleriyle iyilik durumlarının en üst seviyede tutulması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi çalışmaları ise İş sağlığı olarak tanımlanır [8].

Çalışanların, sağlıklılık durumlarını korumak ve gelişmesi için çalışmalar yapmak. Çalışanların kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak, çalışanları fiziki ve ruhi yönden kendilerine uygun olan en iyi işte çalıştırmak iş sağlığı çalışmalarının temelini oluşturur [9].

İş güvenliği ise işçileri iş kazalarına karşı korumak maksadıyla çalışma alanının güvenli hale getirilmesi için yapılan çalışmalar bütünüdür [10]. Sanayileşme, teknolojik gelişmelerle birlikte iş yerlerinde çalışan kişilerin sağlığı ve güvenliği ile ilgili birçok sorun ortaya çıkmış ve bu iki kavram bir arada anılmaya başlamıştır.

İş sağlığı ve güvenliği çalışanlara sağlıklı bir ortam sunmayı çalışma ortamının negatifliklerinden çalışanları olabildiğince korumayı, iş ve işi uyumunu en yüksek derecede sağlamayı, iş yerlerinde oluşabilecek risklerin ya bütününü bertaraf etmeyi ya da oluşabilecek zararları en az seviyeye indirgemeyi, ortaya çıkabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmayı, çalışmada etkinliği ve verimliliği artırmayı hedeflemektedir [10].

2.4.2. İş Sağlığı Ve Güvenliği Amacı Ve Önemi

Son yıllarda artan ölümcül iş kazarları ve sakat kalma durumlarından dolayı iş sağlığı ve güvenliği günümüzde çalışanlar ve işverenler için oldukça önem kazanmıştır.

İş sağlığı ve iş güvenliğinin çalışmalarının üç temel amacı vardır. Bunlar çalışan personelin korunması, işletmenin korunması ve üretim faaliyetlerinin korunmasıdır [11].

  • Çalışan personelin sağlığı ve güvenliği için uygun bir ortam oluşturmak.
  • Çalışan personelin çalışma alanındaki sağlık risklerine ve güvenlik risklerine karşı korunmasının sağlanması,
  • Çalışan personelin sağlığının, refahının, güvenliğinin gelişmesini sağlamak için çalışmalar yapmak.
  • İşletmenin Korunması
  • Oluşabilecek kazaları, tehlikeleri kaza olmadan belirleyip önlemlerin alınmasını sağlayıp oluşabilecek zararları işletme için en aza indirmek.
  • Üretim Faaliyetlerinin Korunması
  • Üretimin sürekliliğinin oluşması, etkinliğin ve verimliliğin sürekli olarak yükseltilmesi,
  • İnsanların en temel hakkı yaşama hakkıdır. Yaşama hakkını tehdit eden iş kazaları ve meslek hastalıkları tehlikelerinden insanların zarar görmesini engellemek, oluşabilecek zararları en alt seviyeye indirgemek, işletmenin ve üretim faaliyetlerinin devamlılığını sağlamak iş güvenliğinin amaçlarını özetler niteliktedir [11].

2.4.3 İş Güvenliği İle İlgili Temel Kavramlar

İş Kazası: “Kasıt unsuru olmadan, beklenmedik bir anda meydana gelen ve arzu edilmeyen bir biçimde sonuçlanan olaya kaza denilmektedir’’ [8].

İş kazası ise Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre “ Önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınmamış olan, etrafa zarar verecek nitelikteki olaylar” olarak tanımlanmıştır [12].

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre “Önceden planlanmamış, çoğu kişisel yaralanmalara, makinelerin ve araç gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan bir olay “  şeklinde tanımlanmıştır [12].

İş kazaları Türkiye’de teknik ve hukuki olmak üzere iki farklı şekilde incelenmektedir. Teknik olarak iş kazası, insanlara zararı dokunan olaylarla birlikte çalışma alanında araç vegereçlere zararı dokunan olayları, işyerinde olan hiçbir şeye zararı dokunmayan ama işin bitmesini engelleyen olaylar bütününü iş kazası olarak tanımlanmaktadır [12].

Hukuksal Açıdan İş kazası 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun Maddesi g fıkrasına göre; ‘’İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olaydır’’ [13]. İş kazasını diğer kazalardan ayıran en önemli özellik, kazanın işverenin emrinde iken meydana gelmiş olmasıdır.

İş Kazalarının Nedenleri aşağıdaki gibidir.

Çoğunlukla iş kazaları çalışma ortamının durumundan, yöneticilerin yaptıkları yanlışlıklardan, araç ve gereçlere uygun zamanda uygun bakım ve onarım çalışmalarının uygulanmamasından, kişilere bağlı faktörlerinin ciddiye alınmamasından, personele temel iş sağlığı güvenliği eğitimlerinin verilmemesinden, denetimlerin eksik ve yetersiz yapılmasından dolayı ortaya çıkar. Bununla birlikte işyerlerinde güvensiz durumlar olması ve çalışanların güvensiz davranışlarda bulunması iş kazalarının en önemli iki etmenidir [14].

Güvensiz Davranışlar; bilinçsiz iş yapmak, dalgın ve dikkatsiz çalışmak, makine koruyucularını sebepsiz yere çıkarmak, çok hızlı bir şekilde çalışmak görevi dışındaki işleri yapmak, iş disiplinine aykırı hareket etmek, yapılan çalışmaya uygun araç ve gereç kullanmamak, tehlikeli bölgelere yetkisiz olarak girmek, kişisel koruyucu donanım kullanmayı aksatmak olarak örnek verilebilir [14].

Güvensiz davranışların dışında iş kazası oluşmasının genel nedenlerinden biri de iş yerlerindeki güvensiz koşullardır. Güvensiz koşullar; sağlıklı ve güvenli olmayan çevresel faktörler, elektrikli makinelerde topraklama olmadan çalışma yapılması , uygunsuz el aletleri , sağlık kontrolü ve testlerinin yapılmamış olması veya zamanının geçmiş olması , basınçlı kapların yanlış yerleştirilmiş olması, tehlikeli seviyede yükseklikte uygunsuz bir biçimde çalışma yapılması, yanlış depolama yapılması, tehlikeli bölgeler için uygun işaretleme ve etiketlemelerin yapılmaması, iş yeri düzeninin yanlış olması gibi faktörlerdir [14].

İş Kazalarının Önlenmesi

İş yerlerinde iş güvenliği ile ilgili alınması gereken önlemleri üç başlık altında toplayabiliriz bunlar; çalışanlarla ile ilgili alınacak önlemler, iş yeri ile ilgili alınacak önlemler, iş ekipmanları ile ilgili alınacak önlemler.

Çalışanlarlarla ilgili alınabilecek önlemleri işçilere temel iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin verilmesini, rutin sağlık taramalarının yapılmasını, mesleki yeterliliği olan işçilerin çalıştırılmasını, işe uygun personel çalıştırılmasını, çalışanlara kişisel koruyucu donanımlarının verilmesini sayabiliriz.

İş yeri ve iş ekipmanları ilgili alınacak önlemleri iş yerinin tehlike sınıfına ve personel adedine göre iş sağlığı ve güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi istihdam etmek, makinelerle teçhizatların iş güvenliğine uygun yerleştirilmesini, etiketlemelerinin doğru yapılmasını, iş yeri ortamı ile ilgili gerekli ölçümlerin[gürültü,toz vb.] yapılmasını, yangına karşı gerekli önlemlerin alınmasını, sabotaja karşı gerekli önlemlerin alınmasını, ilk yardım dolabı bulundurulmasını, elektrikle ilgili çalışmalarda koruma ve topraklamanın yapılmasını örnek olarak sayabiliriz.

Meslek hastalıklarının tanımı aşağıdaki gibidir.

6331 sayılı kanun gereğince meslek hastalığı mesleki risklere maruz kalınması sonucu ortaya çıkan hastalıktır [13].

Hastalık ancak mesleki bir nedenle ortaya çıkmışsa meslek hastalığı olarak kabul edilir. Çeşitli meslek hastalıkları mevcuttur ve çalışanın hangi tip meslek hastalığına yakalandığının tespiti ancak yapılan iş ile olan nedensellik bağına göre belirlenebilir [15].

Meslek hastalıkları; solunum sistemini, sindirim sistemini, boşaltım sistemini etkileyerek organlara zarar verebilmektedir. Meslek hastalıkları kimyasal nedenlere, fiziksel nedenlere, biyolojik nedenlere, tozlara bağlı olarak gelişebilmektedirler [15].

SGK Sağlık İşlemleri Tüzüğünce Meslek Hastalıkları beş gruba ayrılmıştır bunlar;

  • A  Grubundakiler:  Kimyasal  maddelere  maruziyet  sonucu  oluşan  meslek hastalıklarını ifade eder,
  • B Grubundaliler: Mesleki olarak ortaya çıkan cilt hastalıklarını ifade eder,
  • C  Grubundakiler:  Toz  hastalıkları  ve  diğer  mesleki  solunum  sisteminden kaynaklı hastalıkları ifade eder,
  • D Grubundakiler: Meslekı Bulaşıcı hastalıkları ifade eder,
  • E Grubundakiler: Fiziksel etmenlere bağlı olarak gelişen meslek hastalıkları ifade eder[15].

Mesleki hastalığına yakalanan kişilere bazı haklar tanınır bu haklar meslek hastalığı sigortası adı altında ele alınır. Bunlardan bazıları ise: ‘’Geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, sürekli iş görmezlik geliri bağlanması, iş kazası sonucu ölen kişinin hak sahiplerine gelir bağlanmasıdır’’ [15].

Meslek hastalıklarının önlenmesi için kişisel güvenlik, çevresel güvenlik, araç ve gereçlerin güvenliği , hepsi beraberce ele alınmalı. Çalışana ve işverene gerekli eğitimler verilmeli bu konunun önemi çalışan ve işveren tarafından iyice anlaşılmalıdır. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda, kurallara uyan çalışanlar olması sağlanmalıdır [10].

Meslek hastalıklarının önlenmesi sonucu bazı olumlu sonuçlar ortaya çıkar bunlardan bazıları: Çalışan personel meslek hastalığına karşı korunur, üretim faaliyetleri güvenli hale gelir,işletmenin ortamı güvenli hale gelir, doğrudan ve dolaylı olarak oluşan ekonomik kayıplar en az seviyeye iner , çevre güvenli hale gelir, çalışan personelin morali yükselir, müşterilerin memnuniyet oranı artar,verimlilik oranında artış gözlenir [10].

Bütün mesleklerde çalışma koşulları olsun ortaya çıkan meslek hastalıları ve bunlara karşı alınacak önlemler olsun hep farklıdır. Bununla birlikte genel olarak meslek hastalıklarına karşın alınabilecek tedbirler aşağıdaki gibidir.

  • Çalışan personel meslek hastalıkları hakkında eğitime alınmalı vegerekli bilgilendirmeler yapılmalıdır.
  • Çalışma alanında meslek hastalığı oluşturabilecek kimyasallara ve diğer maddelere karşı etiketleme ve işaretlendirmeler yapılmalıdır.
  • Çalışma alanındaki zararlı maddeler mümkünse zararsız olanlarla değiştirilmelidir
  • Zehirli tozlara, dumana, gaza ve zararlı sıvılara karşı ‘’Zehirli toz, duman, gaz, buhar, sis veya sıvılarla çalışmalar, teknik şartlara görekapalı sistemle yapılmalıdır.
  • Çalışma alanında yeterli havalandırma sağlanmalı bu konuya özen gösterilmelidir.
  • Atıkların yönetimi doğru yapılmalı çevreye zarar verilemelidir.
  • Çok zehirli maddelerin kullanıldığı ve bulundurulduğu bölümler diğer bölümlerden ayrılmalıdır.
  • Eğer çalışma alanında zehirli maddeler varsa çalışma alanı nemli tutulmalı ve tabanlar, duvarlar, tezgahlar ıslak bulundurulmalı maddelerin çalışma ortamına yapışmasının önüne geçilmelidir.
  • Gerekli görüldüğü takdirde bu çalışmalar, genel ve lokal havalandırma ile birlikte yapılmalıdır. Çalışanlara uygun kişisel koruyucu donanım verilmelidir.
  • İşe giriş muayeneleri düzenli aralıklarla yapılmalı mesleğe uygunpersonel çalıştırılmasına özen gösterilmelidir [10].
2.4.4. Risk Faktörleri Ve Risk Değerlendirmesi

Risk, 6331 sayılı kanunda ‘’tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalini ifade etmektedir’’ [13]. İş güvenliği açısından başlıca risk faktörlerini  fiziksel risk  faktörleri, biyolojik risk faktörleri, kimyasal  risk faktörleri, psikolojik risk faktörleri, ergonomik risk faktörleri olarak sayabiliriz.

Fiziksel risk faktörlerine çalışma ortamını, gürültüyü, sıcaklığı, nemi, basıncı, tozu, radyasyonu, yeterli düzeyde aydınlatma olmamasını, kullanılan aletlerdeki titreşimi örnek gösterebiliriz. Biyolojik risk faktörlerine bakteriler, mantarlar, virüsler örnek gösterilebilir. Kimyasal risk faktörlerine iş yerinde toksit ve tahriş edici gazlara maruz kalınması örnek verilebilir. Psikolojik risk faktörlerine çalışanın ailevi sorunları, ekonomik problemleri, çalışma arkadaşlar ile olan sorunları, mobbinge maruz kalması, iş yükünün ağırlığı örnek gösterilebilir.

Risk Değerlendirmesi; Tehlikeler sonuçlarının riske dönüşmemesi için işyerini içeriden ve dışarıdan tehdit eden tehlikelerin belirlenerek oluşturacağı riskleri ortadan kaldırmak için risk derecelendirmesi, risk planlamasının yapılması, kayırların kontröl altına alınması çalışmalarıdır [13].

2.4.4.1 Risk Değerlendirmesi Adımları

Birinci adımda tehlikeleri tanımlama çalışmaları yapılır. İkinci adımda risklerin belirlenmesi ve yorumlanması çalışmaları yapılır. Üçüncü adımda belirlenen riskleri kontrol altına alma çalışmaları üzerine yoğunlaşarak risk kontrol planlanması hazırlanır. Dördüncü adımda yapılan tüm çalışmalar kayıt altına alınır, kanun ve mevzuatlara uygun olarak dokümanlar arşivlenir.

2.4.5 İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimi

6331 sayılı kanun gereğince ‘’işveren çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almalarını sağlar’’ [13]. Alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenip uygulanması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilmesi, çalışanların korunması çalışmalarının yürütülmesi amacıyla işyerlerinde düzenli aralıklara eğitimler yapılması gerekmektedir. Ülkemizde bu eğitimler “Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” e uygun olarak düzenlenir [13].

Otellerde İş Sağlığı Ve Güvenliği

Oteller iş sağlığı ve güvenliği açısından 6331 sayılı kanun ile az tehlikeli sınıfta yer almaktadır[13]. Bununla beraber oteller verdikleri hizmetler ve çalışma ortamı bakımından bünyesinde birçok risk barındırmaktadırlar. Otel çalışanları yaptıkları iş ve çevresel faktörler nedeniyle risk altındadırlar. Otellerde ortaya çıkabilecek iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçmek büyük önem taşımaktadır. Bunların önüne geçmek ise iyi bir iş sağlığı ve güvenliği politikasının uygulanması ile mümkündür.

Ülkemizde birçok insan otel sektöründe çalışmaktadır. Otel sektörü çalışanlarını, resepsiyonlar, bel boylar, mutfak çalışanları, temizlik çalışanları, idari personel olarak gruplandırabiliriz.

Otel çalışanları çok fazla risk ile karşılabilmektedirler. Bunlardan bazılarını elektrik çarpılması, kayma düşme, uzun süreli ayakta çalışmaya bağlı ergonomik riskler biyolojik ve kimyasal ajanlarla çalışma ve stres, tükenmişlik gibi psikolojik riskler oluşturmaktadır.

  •  

3.1. Otel Ortamı Riskleri Ve Çalışanların Karşılaştıkları Riskler

Yapılan işler çalışanların ruhsal ve bedensel sağlığını tehdit etmektedir.. İşin ve çalışma ortamının sebep olduğu sağlık sorunları, iş kazası gibi etkenler çalışanı doğrudan etkilemektedir.

Otel çalışanlarının çalışma ortamlarından kaynaklanan fiziksel, biyolojik, kimyasal, ergonomik, psikososyal risklerle karşılaşma olasılıkları bulunmaktadır.

Bu risklerin önüne geçilmediği zaman iş verimliliğinin azalması, doğrudan      ve dolaylı olarak ekonomik kayıplar, iş kazaları ve hastaların risk altına girmesi gibi sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, çalışma alanlarını sağlık koşullarınauygun hale getirilmeli, risk etmenleri ortadan kaldırılmalıdır [14].

3.1.1 Otellerde Psikolojik Risk Faktörleri

İnsanların yaptığı her iş psikolojik risk faktörlerini bünyesinde barındırır. Otellerde psikolojik risklerin yoğun yaşandığı iş yerlerindendir. Yapısı gereği oteller mevsimlik işçi çalıştırması, uzun ve yorucu iş saatleri, vardiya usulüne göre çalışma, geceleri ve hafta sonları dahi işçi çalıştırılması, yönetim, iş arkadaşları ve konuklar tarafından yapılan şiddet ve baskı otellerde ki psikolojik arasında sayılabilir [16].

Çalışanların  iş  tatmini,  iş  bağlılığı  ve  verimlilikleri  psikolojik  riskler  nedeniyle düşebilmektedir [17].

Otel  çalışanlarını  psikolojik  risk  faktörlerine  karşı  korumak  için  aşağıda  sayılan önlemler alınabilir

  • Otel  çalışanlarının  görev  tanımları  iyi  yapılmalı  ve  çalışanlara  ekstra  yük yüklenmemelidir.
  • Koşulların iyileştirilmesi amacıyla çalışan katılımı sağlanmalıdır.
  • Otel çalışanlarının yeterli bir şekilde psikolojik risklere karşı bilgilendirilmesi yapılmalıdır.
  • Otel çalışanlarının konuklar tarafından uygulanan şiddete maruz kalma, aşağılanma durumlarında yapmaları gerekenler, bu durumlar için alınan önlemler çalışanlara bildirilmelidir.
  • Otel çalışanlarının iş yeri içinde veya geç saatlerde iş yerinden  çıktıklarındaşiddet ihtimaline karşı güvenlikleri yönetim tarafından sağlanmalıdır [18].

3.1.2 Otellerde Fiziksel Risk Faktörleri

Otellerde çalışma saatleri içerisinde otel personelinin maruz kaldığı fiziksel risklere, aydınlatma, gürültü, termal konfor sorunlarını örnek verebiliriz.

Aydınlatma; ‘’çalışanların kendilerini rahat ve ışıklı bir ortamda bulmaları ve daha istekli bir şekilde çalışabilmeleri için yeterli ve tatmin edici bir

aydınlatma düzeyi tercih edilmelidir’’ [15]. Aydınlatmanın yeterli düzeyde olması için ilk olarak güneş ışığından yararlanılması gerekmektedir. Eğer güneş ışığı yetersizse güneş ışığına yakın ışık veren aydıtlatma lambaları kullanılmalıdır [15].

Otellerde bir diğer önemli fiziksel risk faktörü ise gürültüdür. Otellerin özellkle eğlence amaçlı kullanılan disko, bar gibi bölümlerinde çalışanlar yüksek düzeyde gürültüye maruz kalabilmekte ve bu uzun dönemde meslek hastalıklarına yol açabilmektedir. Gürültüye karşı ortam ölçümleri yapılmalı ve gürültü kabul edilebilir seviyeye düşürülmelidir. Bunun mümkün olmaması durumunda ise çalışma sürelerinde düzeltmeler yapılmalıdır [19].

Bir diğer önemli fiziksel risk faktörü ise termal konfordur. Termal konfor çalışılan ortamın sıcaklığı, nem düzeyi, hava akımı gibi faktörlerden oluşmaktadır. Çok sıcak ortamda veya çok soğuk ortamlarda çalışma çalışanlar için verimlilik düşmesine neden olmaktadır. Termal konfor ile ilgili olumsuzlukların önüne geçmek için havalandırma sistemi kurulmalı ve çalışanlar dönüşümlü olarak çalıştırılmalıdırlar [19].

3.1.3 Otellerde Kimyasal Risk Faktörleri

Otellerde özellikle mutfak çalışmalarında ve temizlik çalışmalarında kullanılan kimyasallar çalışanlar için büyük risk oluşturmaktadır. Otellerde en yaygın olan kimyasal riskler kimyasal maddelerin cilt ile, göz ile ve solunum yolu ile teması sonucu çalışanlara bulaşmasıdır [20].

Otel mutfaklarında kimyasalların yanlış depolanması sorunları olabilmekte bununla beraber kimyasal maddelerin yanlış taşınması sonucu kimyasalların cilde, göze değmesi sonucu iltihaplar ve yanıklar oluşabilmektedir.

Otellerde havuz temizliği sırasında da kimyasallar kullanılmakta bunlar çalışanlara astıma sebebe olabilmektedir. Klor gazı, hidrokolrik asit, triklomin havuz temizliğinde kullanılıp astım için risk oluşturan kimyasallardandır. Otellerde yapılan kuru temizleme işlerinde de kullanılan pekroletilen maddesinin kanserojen bir kimyasal olduğu bilinmektedir [20].

Kimyasallar için alınacak önlemlerin başında çalışanın kimyasallara maruziyet düzeyinin ortadan kaldırılması bu mümkün değilse ikame yöntemi kullanılarak daha az tehlikeli bir kimyasalın kullanılması en son durumda ise çalışanlara kişisel koruyucu donanım verilmesi gelmektedir. Ayrıca kimyasal maddeler yönetmelikte belirtilen şekilde etiketlenmelidir [21].

3.1.4 Otellerde Biyolojik Risk Faktörleri

Otellerde biyolojik olarak birçok risk faktörü bulunmaktadır. Bakteriler, parazitler, temizlik yaparken materyal batması veya kesmesi, kirli ve enfekte olan çamaşırlar, hijyenik atıklar, böcek ilaçları, böcek ısırıkları ve mutfakta kesilmiş hayvanlardan bulaşabilecek riskler otellerde ki biyolojik risk faktörleri içeresindedir [22].

Biyolojik riskleri önlemek için biyolojk atıklar yönetmeliğe uygun oalrak depolanmalı ve bertaraf edilmeli, çalışanlara uygun kişisel koruyucu donanım verilmeli, sık sık ortam temizliği yapılmalı, çalışanların sağlık gözetimleri yaptırılmalı, çalışanlar aşılanmalı havalandırmaların düzenli olarak bakımları yaptırılmalı ve çalışanlara hijyen eğitimi aldırılmalıdır [22].

3.1.5 Otellerde Ergonomik Risk Faktörleri

Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşması için ergonomi çok büyük bir öneme sahiptir. Ergonomi tanım olarak çalışanın işe uyumunun en üst seviyeye çıkarılmasıdır. Doğru ergonomik uygulamalar iş kazaları ve meslek hastalıklarını önemli oranda azaltmaktadır [23].

Otellerde yapılan çalışmalarda birçok ergonomik risk faktörü ile karşılaşan çalışanların karşılaştıkları bazı riskler aşağıda sıralanmıştır.

  • Uzun zamanlı ayakta ş yapma ve sabit duruşlar
  • Ağır materyelleri indirip kaldırma
  • Dar ve sıkışık bir alanda çalışma yapmak
  • Sürekli öne doğru eğilmek ve uzanmak
  • Sürekli beli ve dizleri bükerek çalışma yapmak
  • Uzun sürelerle eller bükük, kıvrılmış olarak çalışmaları sürdürmek
  • Aynı duruş pozisyonunda uzun saatler çalışmak [23]

Otellerde ergonomik problemlerin önüne geçmek için çalışma alanının otel çalışanlarına uygun hale getirilmesi, çalışma eşyalarının ergonomik olarak tasarlanması, iş planında dinlenmelere yeterli süre verilmesi, duruş pozisyonlarının değiştirilmesinde faydalar vardır.

3.2 Otellerde Güvenlik Problemleri

Oteller içerisinde elektiriğe çarpılma, yüksekten düşme, kesici delici alet yaralanması, yangın, patlama, çok sıcak ve soğukla temas, sabotaj ve psikolojik güvenlik problemleri ön plana çıkmaktadır.

3.2.1 Otellerde Yüksekten Düşme

Otellerde genellikle temizlik, bakım, onarım amaçlı yükseğe çıkılmaktadır. Özellikle dış cephe temizliği yapılırken yüksekten düşme tehlikesi bulunmaktadır. Boya badana faaliyetleri, yüksek yerleri temizleme işleri, klima bakımı gibi faaliyetler diğer yüksekte çalışma faaliyetleridir. Otellerde yüksekte çalışma yapılırken dikkat edilecek hususlar ise merdiven ve kaldırma aralarının bakım ve periyodik muayeneleri yapılmalı, arızalı araçlar kullanılmamalıdır. Dış cephe temizliği yapılırken emniyet kemeri kullanılmalıdır [20].

3.2.3 Otellerde Kesici Delici Alet Yaralanması

Otellerde özellikle mutfak çalışanlarında, teknik bakım personelinde, oda temizleyicilerinde görülen kesici delici alet yaralanması çok fazla görülmektedir. Mutfak çalışanları el aleti ve bıçak kullanmak, teknik bakım personeli makine ve el aleti kullanmak, oda temizleyicileri çöplerde ki kırık cam parçaları, iğne batması, kırk bardak tabak gibi faktörlerin etkisi altındadır. Kesici delici alet yaralanmasının önüne geçmek için makinaları ve el aletlerini güvenli bir şekilde kullanmalı, bu aletleri yalnızca yetkili personel kullanmalı, bu aletleri koruyucusuyla beraber kullanmalı, personele uygun kişisel koruyucu donanım verilmeli ve atıkların güvenli depolanması sağlanmalıdır [22].

3.2.3 Otellerde Elektrik Tehlikeleri

Mutfaklar, lavabolar, çamaşırhane, otel odaları, otellerde elektrik tehlikesinin olduğu alanlardır. Elektrikli aletlerin bozuk ve bakımsız olması, hatalı kullanılması elektrik çarpması sonucu iş kazalarına neden olabilmekte aynı zamanda elektrik tehlikesi nedeniyle otellerde yangın ve patlama oluşma riski bulunmaktadır [24]. Elektriğin insana  zarar vermesi ise gerilimin büyüklüğüne, ortam şartlarına, vücudun direncine, süreye ve akımın vücutta izlediği yola bağlıdır [25].

Otellerde elektrik tehlikesinin önüne geçebilmek için elektrikli aletlerle çalışırken çok dikkatli olmalı elektrikli aletler doğrudan bir şekilde en yakında bulun prize takılmalıdır. Elektrik prizlerine aşırı yükleme yapmaktan da kaçınılmalıdır. Otellerde kullanılan kablolar, fişler ve prizler sağlam yapıda olmalı ve koruyucusuz kullanılmamalıdır. Kabloların açıkta bırakılmamasına özen gösterilmelidir. Hasarlı olan aletler yenisi ile değiştirilmelidir. Elektrikli el aletlerini sadece yetkilendirilmiş kişiler kullanmalıdır. Sigortalar üzerine su gelmesi engellenmeli ve altına yalıtkan paspas konulmalıdır. Kaçak akım rölesi de ana elektrik hattına bağlı olmalı, yetkisiz kişilerce kullanılması engellenmelidir [25].

3.2.4 Otellerde Yangın Ve Patlama Tehlikeleri

Otellerde çalışanların ve müşterilerin güvenliğini tehlikeye düşüren basınçlı kaplar bulunmaktadır. Otel mutfaklarında, çamaşırhanelerinde sıvılaştırılmış petrol gazı kullanılmaktadır. Otel mutfakların da kullanılan ateş, yağın parlamaya neden olabilmekte. Bu durumlar otellerde yangına ve patlamaya neden olabilmektedir. Aynı zamanda bir önce ki başlıkta belirttiğimiz gibi elektrik nedeniyle ortaya çıkabilecek yangınlar otellerde büyük risk oluşturmaktadır [26-27].

Yangın ve patlama tehlikelerinin önüne geçmek için organizasyonel ve teknik önlemler alınmalıdır. Organizasyon önlemler teknik önlemlerden önce gelmelidir. Organizasyonel önlemler teknik önlemlerden önce gelmelidir. Organizasyonel önlemleri sıralayacak olursak bunlar; yangın ve patlama riskine karşı risk değerlendirmesi yapılması, patlama riski olan aletlerin değiştirilmesi, patlama ve yangın durumunda yetklilendirilecek kişilerin belirlenmesi, sürekli olarak gözetim ve denetim yapılması, çalışma talimatları oluşturulması, çalışanlara özel eğitimler verilmesi ve tehlikeli bölgelerin  işaretlenmeleri örnek olarak verilebilir. Yangın ve patlama riskine karşı alınacak olan teknik önlemleri ise tehlikeli bölgelerin sınıflandırılması, bu risklere karşı uygun yazılımlar kullanılması, gerekli ekipmanların tehlikeli bölge için belirlenmesi, mekanik araçların bakım onarımlarının düzenli bir şekilde yapılması örnek verilebilir [28].

3.2.5 Otellerde Çok Soğuk Veya Çok Soğuk Nesnelerle Temas

Otel çalışanlarının çok soğuk veya çok soğuk nesnelerle temasta bulunması tehlikeli bir durumdur, deride yanığa veya soğuk yanığına neden olmaktadır. Bu durum gerekli önlemler alınarak önlenebilir. Bu önlemler; çok soğuk ve çok sıcak nesnelerle çalışan otel çalışanlarının çalışma mesafeleri düzenlenmeli, otel çalışanları birbirini engellememelidir. Otel çalışanlarının bu nesnelerle çalıştıkları ortamların aydınlatmaları iyi yapılmalıdır. Yanığa neden olabilecek nesnelerle çalışırken otel çalışanları dikkatli olmaya özen göstermelidir.   Çok sıcak ve çok soğuk nesnelerinin etiketlenmesi her yerde olduğu gibi otellerde de etiketlenmelidir. Otel çalışanları bu nesnelerle çalışma konusunda eğitilmelidir. Otel işçileri basınçlı kaplar, tencereler, fırınlar ile çalışırken sıcaklıklarına dikkat etmelidir. Sıcak sıvı veya çok soğuk sıvı muslukları kullanırken yavaşça açılmalı ani sıçmaların önüne geçilmelidir. Mutfak aletlerinin güvenlik cihazları kullanılmalı ve ısı ölçerleri bulunmalıdır. Son olarak ise otel çalışanları bu tip nesnelerle çalışırken uygun kişisel koruyucu donanımları kullanmalıdır [29].

3.2.6 Otel Çalışanlarına Yönelik Psikolojik Tehlikeler

Çalışanların yaptıkları işten psikolojik olarak etkilenmeleri ruhsal durumlarını etkiler ve ruhsal durumlarının kötü yönde etkilenmesi de çalışanların sağlık durumlarını etkiler. Çalışanların psikolojik risklerle karşı karşıya kalması sonucu çalışanlarda gerginlik düzeyi artar, dikkatsiz ve dalgın davranışlar ortaya çıkar ve çalışanların iş verimleri düşer, sosyal hayatları ve sağlık durumları olumsuz yönde etkilenir [30].

Otel çalışanları yaptıkları iş yaptıkları iş gereği sürekli insanlarla iç içe olma durumundadırlar ve birçok psikolojik tehlike ile karşı karşıyadırlar. Otellerde çalışanları etkileyen başlıca risk faktörlerine iletişim sorunlarını, örgütsel rollerin belirsizliğini, düşük ücret faktörünü, vardiyalı olarak ve uzun saatler boyunca çalışmayı, iş yükünün fazla olmasını, çalışanlar ve müşteriler tarafından uygulanan şiddeti örnek verebiliriz. Bu tip durumlar otel çalışanlarında strese, tatminsizliğe neden olmaktadır. Bu yüzden çok büyük bir öneme sahip olan otellerde ki psikolojik tehlikelerin önüne geçebilmek için gerekli önlemler alınmalıdır [21].

İlk olarak işin yapıldığı koşulları ve iş ortamını otellerde ki çalışanların psikolojilerinde ki yerini inceleyecek olursak burada karşımıza rol belirsizliği, rol çatışması, rol yetersizliği gibi durumlar karşımıza çıkmaktadır. Bu tip durumların önüne geçmek için otel çalışanlarını yeteneklerine uygun işlerde görevlendirmek, yaptıkları işlerin tanımlarını tam olarak vermek ve fazlaca görev yüklememek gerekmektedir. Bununla beraber ikinci olarak otel personelin de çok büyük oranda strese neden olan şiddet durumunu incelersek burada da karşımıza çalışanların iş arkadaşları, müşteriler veya dışarıdan gelebilecek şiddet tehdidi çıkmaktadır. Şiddet otellerde çok fazla görülmekte buda çalışanların morallerinin düşmesine, iş doyumlarının düşmesine, işten ayrılmalarına, kendilerini işe verememelerine neden olmaktadır. Şiddetin önlenmesi için otel yönetiminin buna uygun bir politika geliştirmesi gerekmektedir [31].

Otellerde karşılaşılan bir diğer önemli psikolojik risk faktörü ise mobbingdir. Mobbing çalışana yönelik olarak çalışma arkadaşları ve yönetim tarafından uygulanan psikolojik tacizdir. Burada çalışanın kişiliği hiçe sayılmakta, çalışan saygısız, kaba ve zararlı hareketlerin hedefi olmaktadır. Mobbing sonrası çalışanın iş tatmini düşmekte, işten ayrılmalar artmakta ve sonuç olarak araştırmalara göre buradan en büyük zararı işletme almaktadır bunun için gerek yönetimin açısından gerekse çalışanlar açısından tedbirler alınması gereken bir konudur [32].

3.3 Otellerde İş Kazaları Ve Meslek Hastalıkları

2010 yılında ki sosyal güvenlik kurumu verilerine bakıldığın da 1726 otel çalışanının iş kazası geçirdiği görülmektedir. Bu iş kazalarının büyük bölümünü ise yiyecek, içecek bölümü oluşturmaktadır. Yine sosyal güvenlik kurumu verilerine göre iş kazaları oranı 2011 yılında %9, 2012 yılında %20, 2013 yılında ise %80 bir artış görülmüştür. Otellerde 2010-2013 yılları arasında gerçekleşen iş kazalarında 95 kişi ise hayatını kaybetmiştir. Meslek hastalıkları kayıtlarına baktığımızda ise otellerde genel olarak sektörlere göre çok düşük bir meslek hastalığı oranı çıkmıştır hatta 2012 yılında otellerde kayıtlara göre hiçbir meslek hastalığına rastlanmamıştır. Burada meslek hastalığıyla ilgili yeterli kayıt olmaması da göz önünde bulundurulmalıdır [33].

Otellerde çalışanların geçirdikleri iş kazalarına baktığımızda karşımıza ezilme, düşme, kesici alet batması, araç kazaları, makinelere ve cisimlere çarpma olayları karşımıza çıkmaktadır.

Aynı zamanda otellerde kayıt dışı istihdamın çok olduğu bilindiğinden ve iş kazaları bildirimlerinde sorun yaşandığından yukarıda verilen veriler bir fikir oluşturmakta ancak tam olarak gerçek iş kazaları ve meslek hastalıkları oranını yansıtmamaktadır.

Genel olarak iş kazaları ve meslek hastalıklarının bildirimden bahsedersek. İş kazası geçiren çalışanın bildirimi işveren tarafından kazadan sonra ki 3 iş günü içinde, meslek hastalıkları ise meslek hastalığının öğrenildiği tarihten itibaren 3 iş günü içinde sosyal güvenlik kurumuna yapılmaktadır [35].

Otellerde iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçmek için iyi bir iş güvenliği kültürü oluşturulmalıdır. Yönetim gerekli bütün tedbirleri almalı çalışanlar ise bunlara riayet etmelidir.

Otel yönetimi çalışanları istihdam etmeden önce, kanunda belirtilen aralıklarla ve iş yeri hekiminin gerekli gördüğü hallerde sağlık kontrollerini sağlamalı, işe uygun personeli çalıştırmalıdır. Otel çalışanlarına uygun beslenme sağlanmalı ve dinlenme sürelerine dikkat edilmelidir. Çalışanlar için uygun soyunma yerleri ve duş alanları sağlanmalı, hijyen koşullarına dikkat edilmelidir. Özellikle mutfak çalışanlarının herhangi bir takılmaya yol açma ihtimaline karşı takı takmalarına izin verilmemelidir. Otellerde tehlikeli biyolojik etmenlerin ve kimyasalların bulunduğu alanlar işaretlenmeli yetkisiz personelin bu alanlara girmesi engellenmelidir. Elektrikli aletlerin, el aletlerinin düzenli olarak bakımı yaptırılmalı ve yetkisiz kişilerin kullanmasına izin verilmemelidir. Otellerde gerekli ortam ölçümleri yaptırılarak çalışanların uygun koşullarda çalıştırılması sağlanmalı, ergonomik düzenlemeler doğru yapılmalı, havalandırma sistemi uygun koşullara göre yapılmalı, çalışma saatleri uygun şekilde düzenlenmeli ve otel çalışanlarına çalıştıkları işe uygun kişisel koruyucu donanım verilmelidir [36].

3.4 Otellerde Acil Durum Yönetimi

Oteller olabilecek deprem, sel, yangın, sabotaj gibi acil durumlara afetlere hazırlıklı olmalı bunun için acil durum planı hazırlamalıdırlar.

Bunun için otellerde ’’acil durum planları’’ hazırlanmalıdır.  Acil durum planları hazırlanırken acil durum yöneticisi,ekipler lideri, kurtarma ve koruma ekibi, yangın söndürme ekibi, ilk yardım ekibi belirlenmeli, plan içerisinde görev alanların , sorumlulukları ve yetkileri açıksa belirtilmeli, hastane kat planları hazırlanmalı acil durumlar için yerler belirlenmelidir. Acil durum oluştuğunda görev alacak herkesin eğitimleri verilmeli,  acil durum planı dökümante edilmeli, müfredata uygun olarak tasarlanmış uyarı levhaları ve etiketlemeler belirlenen yerlere asılmalıdır. Yılda en az bir kere olmak üzere acil durum tatbikatı yapılmalı, tatbikatın sonuçları tatbikatın sonuçları değerlendirilip gerekli önleyici tedbirler alınmalıdır [37].

Otellerde acil durum yönetimi yapılırken yangına karşı alınması gereken önlemleri sıralarsak bunlar; kazanların periyodik kontrollerinin düzenli aralıklarla yapılması, kimyasalların uygun bir şekilde depolanması, uygun etiketleme ve işaretlemelerin yapılması, elektrik ile çalışırken sadece yetkili kişilerin çalıştırılması, sigara içilen alanların belirlenmesi, paratonerlerin düzenli kontrolünün yapılması, sesli ve ışıklı alarm düzeneklerinin yaptırılması, yönetmeliğe ve standartlara uygun yangın söndürücülerin bulundurulması, yılda en az bir defa yangın tatbikatlarının yapılması, duman dedektörü, gaz dedektörü kullanılması, çalışanlara yangınla ilgili eğitimlerinin verilmesi, toplanma alanlarının belirlenmesi ve otel çalışanlarına duyurulması gibi çalışmaları sayabiliriz [38].

Acil durum yönetimin de plan hazırlanırken bir diğer önemli noktada patlamaya karşı gerekli planların yapılmasıdır. Bunun için otellerde patlamadan koruma dökümanı hazırlanması, uygun yangın söndürme ekipmanlarının doğru yerlere konulması, havalandırma sistemlerinin yapılması, gaz tüpleri ve gaz hatlarının bakımlarının yapılması, kullanılan kimyasalların güvenlik bilgi formlarının bulundurulması gibi tedbirleri sayabiliriz [38].

Otellerde acil duruma yol açabilecek bir diğer önemli faktör sabotaj tehlikesidir. Sabotaja ihtimaline karşı çalışanlar bilgilendirilmeli, sabotaj için otel için uygun talimatlar oluşturulmalı, mümkünse özel eğitimli güvenlik görevlileri istihdam edilmelidir [20].

Doğal afetler için acil durum yönetimin de dikkat edilmesi gereken ve plana konulması gereken önleyici ve sınırlayıcı tedbirler ise otel içinde kullanılan dolapların sabitlenmesi, otel planı oluştururken deprem, sel gibi durumların plana dahil edilmesi, otelin deprem dayanıklılığın kontrol edilmesi, arama, kurtarma ve tahliye ekiplerinin otel çalışanları arasından belirlenmesi, tatbikatlar yapılması, acil çıkışları gösteren levhaların otel çalışanları tarafından görülebilecek şekilde yerleştirilmesi, otel çalışanlarına bu konular ile ilgili gerekli eğitimlerin verilmesi, sel olması durumunda elektrik kaynaklarının derhal kapatılması, sel durumunda suların otel içerisine girmemesi için gerekli tedbirlerin alınması gibi sınırlandırıcı tedbirleri sayabiliriz. Önleyici tedbir olarak da otelin kuruluşu sırasında güvenli bölgede depreme ve diğer felaketlere dayanıklı bir bina inşa edilmesini, otelde bulunan su kanallarının düzenli kontrollerinin yapılmasını örnek verebiliriz.

Otellerde gıda zehirlenmesi olayları  çokça görülebilmekte  bu yüzden  gıda zehirlenmesi ile ilgilide acil durum yönetimini otellerin yapması gerekmektedir.  Otellerde gıda zehirlenmesi için gıdaların son tüketim tarihlerinin kontrollerinin yapılması, gıdaların hijyenik koşullarda depolanması ve pişirilmesi, yemek servisi sırasında hijyen koşullarına uyulması, yemek servisi yapanlar başta olmak üzere tüm otel personeline hijyen eğitimi verilmesi, gıdaların kontrol edilmesi ve gerektiğinde numunelerin alınması, otel çalışanlarına uygun bone, eldiven, iş kıyafetleri verilmesi gibi önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri örnek verebiliriz [20,38].

Acil durum yönetimi sırasında plan hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda ilkyardımdır. İlk yardım tanım olarak herhangi bir kaza olduğu anda sağlık ekipleri kazanın olduğu olay yerine gelip müdahale edinceye kadar uygulanacak faaliyetlerdir [39].

Genel olarak bütün iş yerlerinde ve otellerde ilk yardım için plan oluştururken otelde ortama ve yapılan işe bağlı olarak yaralanmalar ve tıbbi desteğin gelme süresi gibi faktörler dikkat alınır. Otellerde her 10 çalışan için bir ilkyardımcı otel personeli bulundurulması zorunludur. Bu personel seçilirken personelin çalışma ortamını iyi bilen ve ilkyardım eğitimi almış olunmasına dikkat edilmelidir. İlkyardım uygulanmasını gerektirecek bir olay durumunda çalışanlar paniğe kapılmamalı derhal ilkyardımcı personele ve işverene durumu bildirmelidirler ve 112 acil servisi aramalıdırlar. Görevi dışında ki personelin yaralıya müdahale etmesine izin verilmez sadece yetkili ilkyardımcı personel müdahale de bulunur. Aynı zamanda otel yönetimi ilkyardım için gerekli araç ve ekipmanı bulundurmak zorundadır.

3.5 Otellerde Atık Yönetimi

Günümüzde doğal kaynaklar hızlı bir şekilde azalmaktadır ve geri dönüşümün önemi giderek artmaktadır. Bu durum atıkların düzenli olarak bertarafını, mümkünse geri dönüşümünü gerekli kılmaktadır. Aynı zamanda atık yönetimi doğru yapılmadığında yangın gibi birçok olumsuz duruma neden olabilmektedir. Otellerde de konuklar yeme içme ve barınma ihtiyaçlarını karşılarken birçok atık oluşmasına neden olmaktadırlar. Otellerde atık yönetimin birçok faydası bulunmakla birlikte en önemlileri tüketimi azaltması, tekrar kullanım sağlanması ve geri dönüşümdür. Atık yönetimi aynı zamanda oteller için müşteri memnuniyeti, maliyet avantajı, iş sağlığı ve güvenliği açısından yararlı olmaktadır [40].

Otellerde görülen atıkları katı atıklar ve yaş atıklar olarak ikiye ayırabiliriz. Otellerde görülen atıkların başında evsel atıklar, karton, kağıt, plastik, cam, kumaş, metal, ahşap, meyve ve sebze atıkları gelmektedir. Bunların yanında otellerde görülen tehlikeli olarak sınıflandırılan atıklar ise kızartma yağı, boya atıkları, maden yağı, gaz ve petrol atığı, temizlemede kullanılan kimyasallar, piller, gübre, mürekkep, aydınlatma için kullanılan ampul gibi maddelerden oluşmaktadır [41].

Otellerde atık yönetiminin doğru yapılması için en başta atık yönetimi planının ehil kişilerce yapılması gerekmektedir. Bundan sonra plan dahilinde otelde ki tüm personel bu konuda eğitilmeli, bilgilendirilmelidir. Otelde ki farklı çeşitteki cam, plastik, metal gibi atıklarının kaynakta ayrıştırılması için farklı renklerde kutularda depolanması, ayrı ayrı toplanması gerekmektedir. Yemek servislerin de minimum ambalaj kullanımına dikkat edilmelidir. Hazır pet şişeler yerine içme suyu için filtrelenmiş su kullanılmalıdır. Evsel atıklar dışında kalan tehlikeli atıklar için bir geri dönüşüm sistemi kurulmalıdır. Yiyecek ve içecekler servis edilirken tek kullanımlık çatal, kaşık tabaklar yerine devamlı kullanımı olan ürünler tercih edilmelidir. Odalarda müşterilerin kullanımında olan bornoz, havlu ve benzeri ürünlerin gerek duyulmadıkça ve hijyen açısından problem oluşturmuyorlarsa değiştirilmemeleri gerekmektedir [42].

Otellerin atık yönetimi politikasının iş sağlığı ve güvenliği açısından bir gereklilik olmasının yanında kendisine katacağı marka değeri açısından da önemli olduğu unutulmamalıdır.

Sonuçlar

Bu çalışmada otel çalışanlarının, otel yönetiminin ve toplumunun önemli bir kısmının hayatında son derece önemli bir yeri olan otellerde iş sağlığı ve güvenliği konusu ele alınmıştır. Bu doğrultuda, otel hizmetlerinin çalışanlarının karşılaşabilecekleri iş kazaları, yakalanabilecekleri meslek hastalıkları, bunlar için alınabilecek tedbirler değerlendirilmiş aynı zamanda otellerde acil durum planı ve otellerde atık yönetimi konularına değinilmiştir. Oteller çok tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler kadar olmasada içinde pek çok riski barındırmakta, çalışanların iş kazası geçirme riski ve meslek hastalıklarına yakalanma riski yüksek olmaktadır. Otel çalışanları çalışma ortamlarından kaynaklanan çevresel, psikolojik, kimyasal, biyolojik ve ergonomik risk ve tehlikelerle karşı karşıya gelmektedirler.

Diğer kuruluşlardan farklı olarak, bu kuruluşlarda çalışanlar, iş yürütme şartlarında ki belirsizlik, mevsimlik çalışma hizmet alanının geniş olması, istihdam alanının geniş olması gibi faktörler vardır.  Otelde çalışanlar, son derece stresli bir ortamda yoğun olarak çalışmakta ve şiddete maruz kalabilmektedirler.  Bu sebeplerden ötürü çalışanların iş performansı düşmekte, çalışanlar belli bir süre veya ömür boyu çalışamaz hale gelmekte. Bu önemli konuda büyük risklerle karşı karşıya olan otellerde alacakları önlemlerle iş kazalarını meslek hastalıklarını önemli boyutlarda engelleyebilmekte çalışanların sağlığı korunmakta ve verimlilik artmaktadır. Otellerde az tehlikeli işyerleri sınıfında yer almasına rağmen tehlike ver riskler göz ardı edilmemeli ‘ ’ otellerde iş sağlığı ve güvenliği’’ faaliyetlerinin etkin bir çalışma ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamdaki öneriler aşağıdaki gibidir

  • İş sağlığı ve güvenliği konusu otel politikalarına yansıtılmalı sorunlar ciddi analizlerle değerlendirilmeli ve giderilmelidir.
  • Otellerde ortaya çıkabilecek risklere karşı risk değerlendirmesi yapılmalı, gerekli önlemler alınmalıdır. Otel çalışanları ve otel yönetimi üzerinde üzerine düşen sosyal, ekonomik sorumluluğu yerine getirmeli, risklere üzerine düşen görevleri yapmalıdırlar.
  • Otel Personeline gerekli eğitimler verilmelidir.
  • Sağlık taramaları konusunda denetimlerin yoğunlaştırılması gerekmektedir.
  • Hastane çalışanları ciddi boyutlarda fiziksel ve sözel şiddet görmektedir.
  • Konu ile alakalı acil bir eylem planı hazırlanmalı güvenlik önlemleri artırılmalıdır.
  • Otel personelinin koruyucu donanım kullanımlarına teşvik edilmeli ve yaptırımların sıklaştırılması gerekmektedir.
  • Otel personelinin iş yükü hafifletilmelidir.
  • Otellerde ortaya  çıkan  atıkların  hastalık  ve  yangın  gibi  riskleri barındırdığı unutulmamalı buna yönelik önlemlerde alınmalıdır.
  • Çevreye  verilecek  zarar  göz  önünde  bulundurulmalı  ve  atık  yönetimi  mevzuatı istisnasız uygulanmalıdır.

 Kaynakça

[1] S. Ovacıllı, “Ankara’da Beş Yıldızlı Bir Otel Çalışanlarının Sağlık ve Güvenlik Durumunun ve Çalışma Koşullarının Tespiti,” Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 2009.

[2] http://osha.europa.eu/en/publications/factsheets/ (Erişim Tarihi : 16.10. 2020).

[3] M. Dinçer, F. Dinçer, “Türkiye’de Konaklama Sektörünün Gelişimi ve Başlıca Sorunları Üzerine Bir Araştırma,” İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, Sayı 47, Sayfalar  1-4, 2011.

[4] D. Soyer,  “Ülkemizde Otel Odalarının İç Mekan Biçimlenmesinin Bir Zincir Otel Örneği Üzerinden İrdelenmesi,” Yüksek Lisans Tezi, Başkent Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2020.

[5]       Y. Öztürk, K. Seyhan,   “Konaklama İşletmelerinde Sunulan Hizmet Kalitesinin Artırılmasında İşgören Eğitiminin Yeri ve Önemi,” Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 1, Sayfalar 121-140, 2005.

[6] Z. Ilıman, “Türkiye’de Meslek Hastalıkları,” Uluslar arası Sağlık Yönetimi ve Stratejileri Araştırma Dergisi, Cilt 1 , Sayı 1, Sayfalar 21-35, 2015.

[7] N. Fişek, “Sağlık Hizmetleri Ve İşçi Sağlığı Ailelerinin Sağlık Sorunları,” Modern Yönetim Semineri, Türk İş Yayınları No: 144, 1982.

[8] http://ichastaliklaridergisi.org/managete/fu_folder/2009-04/html/2009-16-4- 163- 173.htm . (Erişim Tarihi: 25.10.2020).

[9]       N. Devebakan , “Özel Sağlık İşletmelerinde İş Sağlığı ve Güvenliği,” Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, İzmir, 2007.

[10]     Milli    Eğitim Bakanlığı, “İş  Güvenliği        ve        İşçi      Sağlığı,” 2014,                        http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/%C4%B         0%C5%9F%20G%C3%BCvenli%C4%9Fi%20ve%20%C4%B0%C5%9F%C3%A7i%20  Sa%C4% 9Fl%C4%B1%C4%9F%C4%B1.pdf . (Erişim Tarihi: 26.10.2020).

[11]     H. Akıllı , Ö. Aydoğdu,  “İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi,” MTA Doğal Kaynaklar Ve Ekonomi Bülteni, Sayı 16, Sayfalar 245-249, 2013.

[12]     İ. Özen, “İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları Üzerine Bir Alan Araştırması,” Yüksek Lisans Tezi, Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Anabilim Dalı,  İstanbul, 2016.

[13]     “6331 Sayılı Kanun İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu,” 2013, http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6331.pdf. (Erişim Tarihi: 24.10.2020).

[14] http://www.egitim.club/wp- content/uploads/2016/10/%C3%9Cnite-10-%C4%B0%C5%9E- KAZALARI.pdf (Erişim Tarihi: 27.10.2020).

[15]     S. Parlar, “Sağlık Çalışanlarında Göz Ardı Edilen Bir Durum Sağlıklı Çalışma Ortamı,” TAF Prev Med Bull ,Cilt 7, Sayı 6, Sayfalar 547-554, 2018.

[16] M. İlhan, M. Gözükara, E. Aksu, “TURİZM SEKTÖRÜNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ,” Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, Sayfalar 1-8, 2017.  

[17] İ. Çalık, O. Demir, “İş Sağlığı Ve Güvenliği Kapsamında Konaklama ve Yiyecek-İçecek İşyerlerinde Psikososyal Riskler,” Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 8, Sayı 41 Sayfalar 1170-1177, 2015.

[18]     A. Şık, S. Akar, “Konaklama ve Beslenme İşletmelerinde İş Sağlığı Ve Güvenliği,” 1. Baskı, Detay Yayıncılık, Ankara, Sayfalar 77-78, 2015.

[19]     Z. Olcay, “Mutfakta İş Sağlığı Ve Güvenliği,” Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu Dergisi, Cilt 14, Sayı 53,  Sayfalar 21-34, 2018.

[20]     Y. Yamurluklu, “Otel İşletmelerinde İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Değerlendirilmesi,”

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik      Bakanlığı        İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2016.

[21] http://casgem.gov.tr/dosyalar/kitap/88/dosya-88-528.pdf (Erişim Tarihi: 03.11. 2020).

[22]      http://www.casgem.gov.tr/dosyalar/yayinlar/1138/dosya-1138-1798.pdf

(Erişim Tarihi: 03.11. 2020).

[23]     M. Engür, C. Khalit, “TÜRKİYE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATINDA ERGONOMİNİN YERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA,” İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü, Cilt 2, Sayı2, Sayfalar 69-77, İstanbul, 2018.

[24]     A. Şık, S. Akar, “Konaklama ve Beslenme İşletmelerinde İş Sağlığı Ve Güvenliği,” 1. Baskı, Detay Yayıncılık, Sayfa 108, Ankara, 2015.

[25]     E. Güner, “Elektrikte İşçi Sağlığı ve Güvenliğinin Temel Unsuru: KAÇAK AKIM RÖLELERİ,” Elektrik Mühendisliği Dergisi,  Sayı 447, Sayfalar 20-23, 2013.

[26]     https://osha.europa.eu/en/publications/factsheets/80 (Erişim Tarihi: 07.11.2020).

[27]     https://osha.europa.eu/en/publications/report-protecting-workers-hotels-restaurants-and- catering (Erişim Tarihi: 07.11.2020).

[28]     https://www.ailevecalisma.gov.tr/medias/4586/rehber02.pdf (Erişim Tarihi: 08.11.2020).

[29]     Workers’ Compensation  Board [WCB] Preventing Injuries to Hotel and Restaurant Workers, Focus Report. 1998 https://www.dir.ca.gov/dosh/doshreg/Bri

tish_Columbia_Report_Preventing_Injuries_to_Hote l_Workers.pdf (Erişim Tarihi: 09.11.2020).

[30]     N. Telma, L. Önen, M Özgeldi, “Psikolojide İş Sağlığı Ve Güveniği,” 1.Baskı,  Nobel Yayıncılık, Ankara Sayfa 5, 2015.

[31] https://www.ailevecalisma.gov.tr/media/1411/erkanserdarserter.pdf

(Erişim Tarihi: 12.11.2020).

[32]     G. Gün, “Otel İşletmelerinde Mobbing ve İş Tatmini İlişkisi,” Bitlis Eren Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 5, Sayfalar 81-96, 2015.

[33]     H. Çavuş, G. Akkuş, “Turizm Sektöründe İş Kazaları Ve Meslek Hastalıklarının Analizi,” Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi,  Sayı 41, Sayfalar 1194-1202, Ankara, 2015.

[34]     Sosyal Güvenlik Kurumu İstatistik Yıllığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Yayını, Ankara, 2018.

[35] “6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu,” https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6331.pdf

(Erişim Tarih: 06.12.1020).

[36] “İşte Sağlık Dergisi, Turizm Sektöründe Çalışanların Güvenliği,” http://www.istesaglikdergisi.com.tr/index.php/2013/05/16/turizm-sektorunde-calisanlarin- guvenligi/ (Erişim Tarihi:22.11.2020).

[37]     https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/06/20130618-8.htm

(Erişim Tarihi:22.11.2020).

[38]     “Aile Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Acil Durum Hazırlama Rehberi,”

https://www.ailevecalisma.gov.tr/medias/5435/acil-durum-plan%C4%B1- haz%C4%B1rlama-rehberi.pdf (Erişim Tarihi:23.11.2020).

[39]     https://www.sagligim.gov.tr/ilk-yardim/ilk-yardim-nedir.html

(Erişim Tarihi:23.11.2020).

[40]  M. Deste,  M. Türk  “Konaklama  İşletmelerinde  Atık  Yönetimi  ve  Geri  Dönüşüm:  İnönü Üniversitesi Kale Göl Otel Örneği,” Muş Alpaslan Üniversitesi Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, Sayfalar 225-324, Malatya, 2018.

[41]     “Halbank Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi,” Turizm Sektör Raporu, 2011

https://docplayer.biz.tr/1148380-Halkbank-kurumsal-sosyal-sorumluluk-projesi-turizm- sektor-raporu.html (Erişim Tarihi:24.11.2020). 

[42]     M. Banar, “Otellerde Geri Dönüşüm Ve Sürdürülebilir Atık Yönetiminin Önemi,”

http://www.skb.gov.tr/otellerde-geri-donusum-surdurulebilir-atik-yonetiminin-onemi- s13482k/ (Erişim Tarihi: 25.11.2020)

WhatsApp chat