Iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları toplumsal, çevresel sorumluluk gerektirir.
İş sağlığı ve güvenliği sadece işçinin ve iş yerinin korunmasına dair çalışmaların bütünü değildir. Toplumsal, çevre bölgesi da tehditlerin giderileceği. Bu açıdan bakmayı toplumsal sorumluluk projesidir.
Bugün havamızı, suyumuzu yaşadığımız çevreyi gözlediğimizde aşırı kiretime var. Bu kirlenmenin esası olan sanayi üretimlerinin yapacağı atıkların, havaya, suya, çevreye tedbir alınmadan salınması teşkil etmektedir.
Baca kontrollerinin yapılmaması, üretimde kullanılan soğutma sıvılarının, ayrıştırma asitlerinin, kirletici, zehirleyici sıvıların, atık yağların atık yönetim planına uygun toplanmamaları ve bertaraf edilmemiş havayı, yer altı sularını kirletmektedir.
Katı atıklarında uygun toplanmadığı şehir çöplerine karıştırıldıklarını görmekteyiz. Tonlarca, cam, metal, kağıt atıkların heba üzerinde bulundu ortadadır.
İş sağlığı ve güvenliği çalışanları için gözetim altında tutulması ve korunması gereken çevre kirliliğinin önlenmesi için iş yerlerinde atık yönetim planları. Acilen devreye almaları gerekir. Devlet, yasa koyucular denetimlerini arttırmalı, iş güvenliği hizmeti sunanlar bu konuda işvereni ve çalışan kişileri eğitimlerine ayrı yer vermelidirler.
İş sağlığı ve güvenliği mahalleden başlar.
MERDİVEN ALTI İŞLETMELER
Mahallelerde apartman altlarında mevcut üretim yapan irili, ufaklı çeşitli iş kolları bu atölyeler başlı başına kirlilik kaynağıdır.
PVC, Alüminyum doğrama, metal kesme, bükme, işeme, talaşlı imalat, marangoz haneler, yerine geçmek ve yerinde iş yerlerinde de yerleştikleri alan itibari ile tertip düzenle almak mümkün olmamaktadır.
Bu iş yerlerinin çalışma ortamlarında var olan tehlikeler; gürültü, toz, kaynak gazları, işçileri bedensel ve ruhsal olarak zamanla yıpranmaktadırlar ve ileri ki aşamada akciğer kanseri, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Kullanılan basınçlı tüpler ve kompresörler patlama, yangına yol açmaktadır.
Bu merdiven altı tabir edilen iş yerleri hem çalışanları hem de yerleştikleri apartmanları ve mahalleyi can, mal emniyeti bakımında tehdit verirler.
Atölyelerde makinelerin yerleri üretime uygun bölünemediğinden dolayı işçiler dar alanda üretim yapmak zorundalar. Yürüyüş, malzeme taşıma yolları oluşamadığı için elle taşıma, istifleme sonucu ve iskelet sistemleri zamanında zarar görmektedir.
Bina topraklaması kontrolü yapılamamakta, çoğu atölyelerde elektrik güvenliği sağlanamamaktadır. Aydınlatma doğru yaptırmamakta, havalandırma sistemi kurulamamaktadır.
İşyeri giriş, çıkışı tek olduğundan acil durumlarda tahliye zorluluklarının üstesinde gelinememekte, olası patlama yangınlarda çoklu can ve mal kayıpları önlenememektedir.
Bu çeşit çalışma ortamında yeme içme, soyunma alanları temin etmek mümkün olamamaktadır. Tuvalet, banyo sorunları, temizlik sorunları çözülememektedir.
Merdiven altı atölyelerde yangın güvenliği sağlanamamakta, basınçlı tüplerin güvenliği sağlanamamakta, binayı taşıyan kolonların arasına yerleştirilen kompresörler tehlike oluşturmaktadır.
Kompresörün, tüplerin nerden patlamasıyla bina taşıyıcı kollarının harap olup, çökmelere, toplu ölümlere yol açma tehlikesi daima varlığını korumaktadır.
Bu tür girişimlerde kaza sayısı, iş kazaları, kaza olarak beyan edilmemişse. Yoğun olarak baş yaralanmaları, el ayak kesikleri, uzuv kopmaları, gözle çapak sıçramaları, kaynak işlerinde kullanılacak yanıklar gerçekleşirken işverenler doğrudan müdahale ederek iş kazaları bildirimleri yapılamamaktadır. Üzülerek söylüyorum yaşanılan rezaletlere işini verdikçe ses çıkarartmamaktadır.
Atık yönetim sistemi kurulamayan bu türlü atölyelerde çalışan sayısı genelde 10’dan fazla aza kadar sayıları azımsanmayacak kadar fazla kişi çalıştırılmaktadır.Kaçak, yabancı işçi, çocuk işçi, sigortasız işçi çalıştıran bu iş yerleri başlıca sorun kaynağı olamaya devam ediyor.
Merdiven altı tabir edilen apartman altındaki bu yerlerde iş sağlığı ve güvenliği için yasal sorumluluk peşinde yerini bulsun, üç kuruş kazanç olsun diye üstlenen iş güvenliği uzmanları ve doktorlarımız bir yanlışın içine düşmüşlerdir ve derhal bu yanlıştan dönmeleri şarttır.
Yerel yönetimler, yasa koyucular mahalleyi genel olarak şehir yaşamını da tehdit eden bu işlerin mahalle aralarında çıkartıp, organize sanayi yönünden taşımalar ve uygun binalarda hizmet vermelerini sağlamalısınız.
Zafer İSKENDEROĞLU
2017/10/07